Basın Açıklaması(Suça Sürüklenen Çocuklar Hk.)
SAYI : 2025-10 23/10/2025
Konu : Suça Sürüklenen Çocuklar(SSÇ) Hk.
BASIN BÜLTENİ
Son zamanlarda ülkemizde kaybettiğimiz çocuklar yüreğimizi parçalamaktadır.
Hiçbir kimsenin işlediği suçtan dolayı cezasız kalması kabul edilemez!
Çocuklarımız, toplumun en savunmasız ve en kıymetli bireyleridir. Ancak, ne yazık ki bazı çocuklar, içinde bulundukları sosyo-ekonomik koşullar, ailevi sorunlar, istismar, ihmal veya çevresel etkiler nedeniyle suçla erken yaşta tanışmakta ve suça sürüklenmektedir.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda belirtildiği tanımıyla “Suça Sürüklenen Çocuk”, Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu, ifade etmektedir. Bu çocukları, suç ortamlarından kurtarmalı; korumaya, eğitime ve yönlendirilmeye ihtiyaç duyan bireyler oldukları bilinmelidir.
Son yayımlanan resmi istatistiki verilere göre, suça sürüklenmiş çocuklar konusunun giderek büyüyen bir toplumsal sorun olduğunu göstermektedir.
Aşağıda konuya ilişkin temel istatistikler ve bu verilerden çıkarılması gereken başlıklar yer almaktadır:
2024 yılı sonu itibarıyla, Türkiye nüfusu 85 milyon 664 bin 944 kişi iken bunun 21 milyon 817 bin 61’ini çocuklar oluşturmaktadır. Çocuk nüfusun %51,3’ünü erkek çocuklar, %48,7’sini kız çocuklar oluşturmaktadır.
- Olay Sayılarında Artış:
– 2024 yılında; güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2023’e kıyasla yaklaşık %9,8 artarak 612.651 olmuştur.
– Suça sürüklenen çocukların sayısı da, 2023’e göre %13–%13,3’lük bir artışla 202.785’e yükselmiştir.
- Uzun Vadeli Artış Trendi:
-2010 yılında yaklaşık 83.393 olan suça sürüklenen çocuk sayısı,
-2023’te 178.834’e yükselmiştir.
Bu, 14 yıllık dönemde yaklaşık iki katlık bir artış anlamına gelmektedir.
– 2019’da bu sayı 168.250 iken, 2020 yılında düşüş yaşanmış; ancak sonrasında yeniden artış eğilimi gözlemlenmiştir.
- Suç Türlerine Göre Dağılım:
– Suça sürüklenen çocuklara yöneltilen suçların büyük kısmı yaralama ve hırsızlık.
2023 yılında bu suç türleri suça sürüklenen çocuk suçlarının yaklaşık %60’ını oluşturmuştur.
– Ayrıca uyuşturucu madde kullanmak/satmak/satın almak gibi suç türlerinde de son yıllarda artış tespit edilmektedir.
- Cinsiyet ve Yaş Grupları
– Suça sürüklenen çocukların büyük çoğunluğu erkektir.
– Yaş gruplarına bakıldığında, 15‑17 yaş arası çocuklar suça sürüklenme olaylarında en yüksek oranı oluşturmakta; 12‑14 yaş grubu da önemli bir paya sahiptir. 11 yaş ve altı çocukların oranı daha düşüktür.
Çıkarılması Gereken Başlıklar:
– Bu istatistikler, suça sürüklenmiş çocukların sayısının yalnızca “suç işleyen çocuk” tanımının ötesinde, korunma, rehabilitasyon ve sosyal destek ihtiyaçlarının arttığını göstermektedir.
– Yaralama ve hırsızlık suçlarının yüksek olması, bu tür davranışların çoğu zaman zorunluluk, yoksulluk, aile içi şiddet, eğitim eksikliği gibi “suç öncesi risk faktörlerinden” kaynaklandığını düşündürmektedir.
– Erkek çocukların sayısının daha yüksek olması, toplumsal cinsiyet rolleri, sosyal beklentiler ve risk altındaki çocukların korunmasına dair cinsiyete özgü politikalara ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
– Suça sürüklenme yaşı ne kadar düşük olursa, çocuğun psiko-sosyal gelişimi, eğitimi ve topluma uyumu bakımından zarar görme ihtimali o kadar artmaktadır.
İstatistiklere de baktığımız zaman ülkemizde çocuklarımızın yarınlarının her açıdan daha iyi olması için başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere ilgili Bakanlıklarda önemli adımların atılması artarak devam edilmelidir.
Ülkemizde son yıllarda suça sürüklenen çocuk sayısındaki artış, sadece adalet sistemini değil; eğitim, sosyal hizmet, sağlık ve güvenlik alanlarında da ciddi sorumluluklar doğurmaktadır.
Bu noktada kamu kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve ailelere düşen görevler şunlardır:
– Suç öncesinde koruyucu ve önleyici tedbirlerin artırılması,
– Risk altındaki çocuklar için sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi,
– Çocukların rehabilitasyonu için eğitsel, spor ve psiko-sosyal programların yaygınlaştırılması,
– Medyanın çocuk haklarına uygun yayın yapması ve çocukların damgalanmasının önlenmesi öncelikler arasında yer almaktadır.
– Bir çocuğun dahi aileden/hayattan/toplumdan mahrum edilmemesi elzemdir.
TBMM’DE SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLARLA İLGİLİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI!
Önerilerimiz / Taleplerimiz:
- TBMM’de “Suça Sürüklenen Çocuklarla İlgili Araştırma Komisyonu” kurulması:
Suça sürüklenen çocuklar başta olmak üzere ülkemizde çocuk nüfusunun çokluğu dikkate alınarak yukarıdaki hususlar ışığında; ulusal olarak ülkemizde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve ikincil mevzuatın ve uluslararası mevzuatların ülkemizde uygulanmasına yönelik tüm detaylarıyla uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması, değerlendirmeler ve tespitlerin yapılacağı hususlara yönelik “AİLE YILI” da göz önüne alınarak, tüm ilgili taraflarında katılım sağlayacağı TBMM’de acilen “Suça Sürüklenen Çocuklarla İlgili Araştırma Komisyonu” kurulmasını talep etmekteyiz.
Önleyici Tedbirlerin Güçlendirilmesi:
– Risk altındaki bölgelerde çocuklar için sosyal hizmetler, psikolojik destek, aile eğitimi projeleri yaygınlaştırılmalı.
– Okullar, spor, kültürel etkinlikler aracılığıyla çocukların suça yönelmesini engelleyecek alternatif faaliyetler desteklenmeli.
- Rehabilitasyon, Eğitim ve Destek Programları:
– Suça sürüklenen çocuklara yönelik özel eğitim ve meslek edinme programları artırılmalı.
– Psikolojik ve sosyal rehabilitasyon süreçleri (psikolojik danışmanlık, terapi, grup çalışmaları vb.) erişilebilir kılınmalı.
– Çocukların sanat, spor, kitap okuma, yetenekleri keşfedilerek değer verilmeli, milli ve manevi bilgiler almalarının yanında sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunması için mahalle ölçekli çalışmalar başlatılmalıdır.
- Adalet Süreçlerinde Çocuk Haklarına Uygunluk:
– Adli süreçler çocuğun yaş, psikolojik durumu ve sosyal çevresi gözetilerek yürütülmeli; çocukların hak ihlallerine maruz kalmaması için özel koruma mekanizmaları olmalı.
-Suça sürüklenen çocuklar için alternatif yaptırım ve uzlaşma mekanizmaları (örneğin arabuluculuk, toplum hizmeti gibi) yaygınlaştırılmalı.
- Medya ve Toplumsal Algı:
– Medya, çocukları “suçlu” olarak değil, sorunları olan bireyler olarak görmek için duyarlı bir dil kullanmalı. Damgalama, olumsuz örnekler çocukların topluma kazandırılmasını engeller.
– Kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları aracılığıyla toplumun tüm kesimleri, suça sürüklenmiş çocukların sorunları, ihtiyaçları ve çözüm yolları hakkında bilgilendirilmeli.
SUÇA SÜRÜKLENMİŞ ÇOCUKLAR, YALNIZCA ADALET SİSTEMİYLE ELE ALINACAK BİR SORUN DEĞİLDİR; eğitim, sağlık, sosyal hizmet ve aile yapısını da kapsayan geniş çaplı müdahale gerektirir. Yapılan araştırmalar, eğer hızlı, kapsamlı ve koordineli adımlar atılmazsa bu sorunun etki alanının ve maliyetinin artacağını göstermektedir.
ÇOCUKLAR ÜLKEMİZİN GELECEĞİDİR.
Unutulmamalıdır ki; çocuklar ülkemizin geleceğidir. Onları dışlamak yerine kazanmak, yargılamak yerine anlamak, cezalandırmak yerine eğitmek zorundayız.
OLUMSUZLUKLAR BEKLENMEDEN ADIMLAR ATILMALIDIR.
Yarınlarımız çocuklarımız geleceğe umutla, sağlıkla, güvenle ve huzurla bakmaları için her türlü adımın acilen atılması çok elzemdir.
Çocukların yetişmesinde asıl sorumluluk, çocukların ebevynleri(anne-baba) veya yasal temsilcileriyle büyüdükleri kişilerdir.
Bu nedenle; kamu kurum ve kuruluşlarını, yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşlarını ve medya organlarını sorunun çözümüne yönelik işbirliğine davet ediyor; suça sürüklenmiş çocuklara yönelik politikaların acilen gözden geçirilmesini ve güçlendirilmesini talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Salih ÇETİN
Genel Başkan
