Basın Açıklaması(19.03.2019)
YADER BASIN AÇIKLAMASI VE EKLERİ DEĞERLİ KARDEŞLERİME VE KAMUOYUNA SUNULUR
SAYI : 06-130-032 /16 19/03/2019
Konu : Yetiştirme Yurtlarında Yetişen Kardeşlerimiz Hk.
BASIN VE SOSYAL MEDYA BÜLTENİ
Son zamanlarda sosyal medyada yer alan ve derneğimize de ulaştırılan MEMUR-SEN’e bağlı EĞİTİM-BİR-SEN Gaziantep Şubesinin yetiştirme yurtlarında yetişen gençlerle ilgili açıklamaları tüm kardeşlerimizi derinden sarsmıştır.
Bu nedenle iddia edilen açıklamalarla ilgili olarak, Derneğimiz Genel Merkezince 01 Mart 2019 tarih ve 14 sayılı yazımızla anılan sendika şubesinden resmi yazıyla geniş kapsamlı ayrıntılı bilgilerin acilen yazılı olarak her türlü iletişim araçlarımıza gönderilmesi talebinde bulunulmuştur. Adı geçen sendika şubesinden yazımıza verilen 07.03.2019 tarihli ve 102 sayılı cevabi yazısı incelenmiştir.
Söz konusu sendika şubesinin cevabıyla birlikte; sendika şubesi yetkilileriyle, ilgili sendikanın Genel Başkanı olan Konfederasyon Genel Başkanıyla, Gaziantep ilinde çalışan kardeşlerimiz dahil Kamuda çalışan kardeşlerimizle ve ilgili STK’larla yapılan görüşmeler, whatsapptan, sosyal medya ve internet sitelerinden edinilen bilgiler, elde edilen belgeler, BİZLERE ULAŞTIRILAN VE YAYINLANDIĞI BELİRTİLEN SÖZ KONUSU KİTAPÇIK ve 4688 sayılı Sendikalar Kanunu çerçevesinde Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun 18.03.2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda yapılan değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki tespitler ile bilgi ve belgelerin kardeşlerimize ve kamuoyuna açıklanması kararlaştırılmıştır.
Yetiştirme yurtları ve çocuk yuvalarında halk dilinde ise ÇOCUK ESİRGEME KURUMU olarak bilinen ancak şuan itibariyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı sevgi evlerinde ve çocuk evlerinde ev tipi yatılı sosyal hizmet kuruluşlarında halen yaklaşık 15.000 korunmaya muhtaç çocuk devletimizce korunma ve bakım altında hizmet almaktadırlar.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarihi süreçte “Himaye-i Eftal Cemiyeti”nden bu yana Çanakkale, Yemen ve Kurtuluş Savaşı da dahil olmak üzere ve dahi Anadolu’ya göç etmek zorunda kalan nice ailelerinden geriye kalan kimsesiz çocukların kimsesi “Devlet” olmuştur. Dolayısıyla devlet şefkati ve himayeleriyle yetişen tüm kardeşlerimiz devletin öz evladı, “Devletin Çocukları” dır.
Yetim ya da Öksüz kalmak bir tercih olmadığı gibi yetimlerimize kardeş ise dinimizin gereğidir.
Henüz anne karnında 6 aylık iken, babasını kaybedip dünyaya yetim gelen rahmet Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) ‘in hayatı insanlığa en güzel örnektir. Aynı duyguları tadan kardeşlerimiz için ise şüphesiz en güzel rol model yine Peygamber Efendimizin kendisidir.
Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ise, 9 yaşında iken babasını kaybetmiş, kurtarıcısı olduğu vatanımızın en çetin günlerinde kahramanlıkları ve hayatı ile bizlere güzel başka bir örnek rol model olmaktadır.
Yetiştirme yurtlarında büyüyen gençlerimizden nice bürokrat, iş insanı, sanatçı, yazar, sporcu vs. yetişmiş olup DEVLETİMİZE VEFA BORCUNU ÖDEMEK ÜZERE DEVLETİMİZE VE MİLLETİMİZE HER ALANDA HİZMET ETMEKTEDİRLER.
Son günlerde popüler kültürün dayattığı “Yakarsa dünyayı garipler yakar” sözleri bizlerin kabul edeceği sözler olmamakla birlikte, aslında “YAPARSA DÜNYAYI GARİPLER YAPAR” demek yukarıdaki izahatlardan da anlaşılacaktır.
Dolayısıyla aslında Ailede yetişen çocukların ebevynleri anne baba ise, DEVLETİN ÇOCUKLARININ ANNE BABASI İSE HİÇ KUŞKUSUZ DEVLETTİN TA KENDİSİDİR.
1988 yılından bugüne kadar yaklaşık 65.000 kişi kamu kurumlarında işe yerleştirilmiş olup, devletin çocukları aileleri ile birlikte 200.000 kişiyi oluşturan büyük bir ailedir.
Kamuda görev yapan kardeşlerimizden farklı sendikalara üye olan birçok kardeşimiz bulunmaktadır.
Sosyal medyada yer alan ve bizlere de whatsaptan ve sonrasında fiziki olarak ulaştırılan EKTEKİ Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen Sendika Şubesinin yayınladığı belirtilen “GAZİANTEP’İN EĞİTİM ÖĞRETİMDE GERİ KALIŞININ GENEL NEDENLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” isimli kitapçığın 24. ve 25. Sayfalarında yer aldığı görülen bilgilerde;
“ E) SİSTEM KAYNAKLI NEDENLER: …
Mevcut hizmetlilerin büyük çoğunluğunu yetiştirme yurdunda yetişen gençler oluşturmaktadır. Birçok davranış, düşünce ve ahlak sorunu bulunan yetiştirme yurdundan çıkma genç hizmetliler okuldaki eğitim ve öğretim sürecine büyük zararlar vermektedir.
-Bu gençler; Genelde amirlerine karşı gelmekte,
-Verilen görevi yapmamakta,
-İşini aksatmakta,
-Öğrencilerle duygusal ilişki içine girmekte,
-Zararlı madde kullanmada öğrencilere örnek oluşturmakta ve yardım etmekte,
-Okuldaki çeteleşmelere ön ayak olmakta, katılım sağlamakta,
-Öğrencilere kötü örnek olmaktadırlar.“,
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
… 4. Yetiştirme yurdunda yetişen gençler, hizmetli olarak eğitim kurumlarının dışında istihdam edilmelidirler.“ ifadeleri yer almaktadır.
12) Söz konusu kitapçıktaki bilgilere cevap olarak adı geçen sendika şubesinden yazımıza verilen 07.03.2019 tarihli ve 102 sayılı cevabi yazıda;“Mevcut şube yönetimi olarak görev yapmakta olduğumuz son sekiz yıl içerisinde, yetiştirme yurtlarında yetişen eğitim çalışanlarına yönelik, ilgide mezkûr yazınızda ifade edilen içerikte bir rapor ya da çalışmamız bulunmamaktadır. Sendikamız şubesinin arşivinin incelenmesinden de bahse konu içeriğe sahip kamuoyuyla paylaşılmış herhangi bir rapor ya da araştırmanın bulunmadığı görülmektedir.“ ifadeleri yer almaktadır.
13) Her ne kadar mevcut ŞUBE YÖNETİMİNCE Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda görev yapan kardeşlerimize yönelik, ifade edilen içerikte bir rapor ya da çalışma ile sendika şubesinin arşivinin incelenmesinden de bahse konu içeriğe sahip kamuoyuyla paylaşılmış herhangi bir rapor ya da araştırmanın bulunmadığı belirtilmişse de; Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezinin İNTERNET SİTESİNDE halen mevcut olarakta bulunan açıklamada(*);“ Genel Sekreterimiz Ahmet Özer; son günlerde Gaziantep Şubemizce ilin eğitim sorunları ve çözüm önerilerine yönelik yapılan AR-GE çalısmasının asıl baskısında olmayan ama toplatılan hatalı baskısında sehven yer alan bir paragrafın bazı kesimlerce istismar edilmesi dolayısıyla duydugumuz rahatsızlığı ifade etti. …
Gaziantep Subemizce ilin eğitim sorunları ve çözüm önerilerine yönelik yapılan AR-GE çalışmasının raporlaştırılma aşamasında tüm okullardan toplanan ham bilgilerin arasında yer alan bir paragrafın rapordan matbaa öncesi çıkarıldığını; ama baskı sonrasında çıkmadığının fark edilmesini müteakip İl Milli Eğitim Müdürlüğünde sadece bir birimde dağıtılan raporun hemen geri toplandığını belirten Genel Sekreterimiz Özer, geri alma firsatı bulunamayan bir iki adet raporun hatalı baskısında yer alan ifadelerin asla sendikamızın görüşlerini yansıtmadığını söyleyerek “bu ifadeler, ne subemizin ne de Genel Merkezimizin görüşüdür, bu konuda kasti bir yaklaşımımız olmamıştır, olamaz da” diye konuştu.
(*)Kaynak:http://www.ebs.org.tr/…/%C3%9Cniversiteye%20giri%C5%9F%20si… denilerek bir önceki madde de belirttiğimiz şekilde olmadığı söylenen bahse konu yayımın varlığının bu açıklamalarla kabul edildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, derneğimize verilen cevabi yazıda böyle bir yayımın olmadığı açıkca belirtilmesine rağmen Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezinin internet sitesinde yukarıda belirttiğimiz şekilde bu yayımın varlığı kabul edilmekle beraber bir de “bütün yetiştirme yurtlarından yetişmiş ve yetişmekte olan insanımızdan özür dilediği“ şeklinde bir açıklama mevcuttur.
14) Sözkonusu kitapçıkta belirtilen açıklamalarda kitapçığın önsöz kısmında(EKTEKİ) ismi bulunan Şube Başkanı ve http://www.ebs.org.tr/yonetim-kurulu/9/genel-yonetim-kurulu internet sitesinde yer alan bilgiye göre şuan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı(Mali İşler) olan kişi tarafından https://www.haberler.com/egitim-bir-sen-raporu-3067187-hab…/ ve https://www.gaziantep27.net/buyuk-tepki-211621h.htm internet sitesinde yer alan açıklamada;
“İŞTE EĞİTİM BİR SEN’İN BAŞKANI MİTHAT SEVİN’İN AÇIKLAMASI
SEHVEN ÇIKARILMAMIŞTIR
“Eğitimciler Birliği Sendikası Gaziantep Şubesi olarak “Gaziantep’in Eğitim ve Öğretimde geri kalışının genel nedenleri ve çözüm önerileri” konulu rapor hazırlanmıştır. Bu raporun hazırlanma nedeni son yıllarda Gaziantep’in eğitimde geri kalışının özellikle SBS ve LYS sınavlarında son sıralarda bulunması. Bu rapor sadece Gaziantep’i ve eğitim kurumlarını bağlamaktadır. Raporun hazırlanma aşamasında Gaziantep’in yüzlerce kurumlarından alınan bilgiler toplanarak, yazılı metne dönüştürülmüş, matbaadan alınan bir çıktı yönetim kurulunda görüşülerek son hali verilmiştir. Yönetim kurulunda görüşülerek rapordan çıkarılması gereken ve lokal olayların raporda yer almasının doğru olmadığı kaanati üzerine rapordan çıkarılacak kısımlar işaretlenerek tekrar matbaaya bilgi verilmiştir. Rapordan çıkartılması istenilen bölümlerin tamamına yakını çıkarılmıştır. 24 ve 25’nci sayfada yer alan ve olay konusu olan kısım sehven çıkarılmayarak baskısı yapılmıştır. Raporun 24’ncü sayfasında sistem kaynaklı nedenler başlığı içinde geçen yetiştirme yurdunda yetişen ve hizmetli olarak görevlilendirilen personel sorunları ilgili kısımda bu personelleri rencide edici ifadeler yer aldığı gerekçesiyle yoğun tepki gösterilmektedir. Bu hata son maatba baskısı incelemeden dağıtımına başlandığı anda farkedilmiş dağıtılanlar geri toplanmış ve maatbada yeniden düzenlenmiştir”. bilgileri yer almaktadır.
15) Söz konusu sendikanın kabul etmeyip, tepkimize konu ifadelerin kitapçığın sadece ham halinde olduğunu belirtmesine rağmen bu kitapçığın 2011 yılında basıldığı, dağıtıldığı ve hatta önsözünün de bizzat o tarihteki şube başkanınca kaleme alındığı tarafımızca tespit edilmiştir. Bahse konu şube başkanının şuanda sendikanın Genel Başkan Yardımcısı(Mali İşler) olduğu internet sitesinde görülmektedir.
Tüm bu açıklamalar neticesinde; yetiştirme yurtlarında (Sevgi evleri/çocuk sitelerinde) devletin himayelerinde büyüyen genç kardeşlerimiz olan DEVLETİN ÇOCUKLARININ genelini ya da bir kaçını hedef alacak açıklamalarda bulunulamaz. Zira bu kardeşlerimiz milletin devlete emaneti olup, bu kardeşlerimize yapılacak her türlü hakaret devletin manevi kişiliğine yapılmış sayılmaktadır. Ayrıca yetim hakkı ve yetimi üzmemek de önceliğimiz olmalıdır.
Bu genç kardeşlerimiz MEMUR-SEN’e bağlı Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan kitapçıkta belirtildiğinin aksine;
Devletin çocuklarında davranış, düşünce ve ahlak sorunu bulunması mümkün olmadığı gibi böyle bir yakıştırma da asla kabul edilemiyeceği,
Okullardaki eğitim ve öğretim sürecine fedakârca çalışarak faydalar verdiği,
– Amirlerine saygılı davranmakta oldukları,
-Verilen görevi eksiksiz ve intizamlı olarak yaptıkları,
-İşini özenli yaparak aksatmadıkları,
-Öğrencilerle asla ve katiyen duygusal ilişki içine girmedikleri,
-Zararlı madde asla kullanmadıkları,
-Okulda çeteleşmelere ön ayak olmadıkları ve katılım sağlamadıkları,
-Öğrencilere kötü örnek olmadıkları bilinmektedir.
Kaldı ki sosyal statülerini kazanarak devlete sadakat borcuyla hizmet eden yetiştirme yurtlarında yetişen kardeşlerimizi yukarıda bahsedilen son derece ağır suçlamalarla birlikte kötü alışkanlıklarla, ahlak yoksunluğuyla, çeteler kurmakla suçlamak, hayata eksi başlamış ve güçlü şekliyle sosyal yaşamlarını aileleriyle sürdüren kardeşlerimize yapılan lekelemeler, insafsızca toplumu dahi yaralayan yukarıdaki ifadeler ve iftiralarla dolu yakıştırmalar yapılmasını kabul etmediğimiz gibi özür ile de unutmak ya da içimize sindirmek mümkün değildir. Böyle ifadelerle insanları yüz kızartıcı suçlarla suçlamak, aşağılamak ve hor görmek doğru değildir. Bu nedenle söz konusu bilgilerin kitapçıkta yer almasına neden olanları şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
Yetiştirme yurdunda yetişen gençler, devlet terbiyesiyle yetiştikleri için hizmetli olarak eğitim kurumlarında çalışabileceği gibi devletin her türlü kurum ve kadrosunda da layıkıyla çalışmalıdırlar.
Devletimiz, mazluma liman, zalime düşmandır. Her daim kimsesizlerin kimsesi olan devletimiz şanlı tarihi, milletimiz ise vakıf kültürüyle garibe yoksula fukaraya sahip çıkarak dünyaya örnek olmuş ve yakın zamanda dahi coğrafyamızda cereyan eden savaşlar sonucunda birçok kadın, yaşlı, çocuk, yetim ve öksüzlere sahip çıkmaya devam etmektedir.
Nasıl ki, anne-babanın yetiştirdiği evlat 40 yaşına da gelse anne babasını arar, özler sorar, yardım ister, hele hele anne babası hiç olmayarak yetiştirme yurdunda büyümüş kardeşlerimizinde hakkı olarak devleti ana baba görmesi aile olarak yardım istemesi kaçınılmazdır. Nitekim, bizatihi katıldığım “Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni“nde konuşan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin açıkladığı gibi, “Sahipsiz her çocuğun, annesi de babası da devlettir”.24/12/2018, Cumhurbaşkanlığı, Ankara Kaynak:https://www.tccb.gov.tr/…/-her-vatandasimiza-ama-ozellikle-…
Ülkemizdeki hemen hemen tüm kamu kurum ve kuruluşlarında devletimiz tarafından işe yerleştirilen kardeşlerimizle ilgili ÖN YARGILARI YIKIN, Çocuk Esirgeme Kurumu olarak bilinen kurumlarda yetişen korunmaya muhtaç çocukların hepsinin kötü olmadığını, hepsinin ayrı ayrı özel ve örnek yaşantıları ile hikayelerinin olduğu ve bu hikayelerinin dinlendiği zaman hüzünlerle dolu ama hayata sımsıkı sarıldıkları bilinmektedir. Bu gençlerimizin çetin geçen hayatları nedeniyle güçlü olmalarının yanında yaptıkları işlerde ve çalıştıkları dairelerde ahlaklı, merhametli, adil ve devletine sadık çalışarak hizmet ettikleri aşikardır.
Devletten, yetiştirme yurtlarında yetişen tüm gençlerle ilgili böyle iftiraları hazırlayanlara karşı hukuki yaptırımların uygulanması en doğal talebimizdir.
Yüce Allah’ın dinimiz olan islam dini ve insanlık için indirdiği Kur‘an-ı Kerim‘de; “Seni yetim bulup da barındırmadı mı? Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da yola iletmedi mi? Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi? Öyleyse sakın yetimi ezme (üzme), senden bir şey isteyeni azarlama!” Duhâ su. (93), 9-10 buyurulmakta olup bu ilahi emri unutmamak ve islami yaşayışta bunu gözardı etmemek gerektiği kuşkusuzdur. Yetimlerle ilgili birçok ayet ve hadiste de mevcuttur.
Şu asla unutulmamalıdır ki, birçok sendikaya üye olan kardeşlerimizle birlikte MEMUR-SEN’e bağlı hizmet kollarındaki sendikalara üye olan ben dahil birçok kardeşimiz bu açıklamaları kabul edemediğimizden istemeye istemeye sendikalarımızdan çekilmek durumunda kaldık.
7-8 yıl önce olmuş bir açıklamanın özürlerle ya da geçiştirmelerle unutulması kardeşlerimizce ve bizlerce mümkün değildir. Bu açıklamaların sehven veya değişik nedenlerle yapıldığı belirtilse de, o dönemdeki sorumlu Şube Başkanının şuan itibariyle Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı(Mali İşler) olarak görevine devam etmesi bizlerce manidar olarak değerlendirilmektedir. Bu kişinin halen yürütmekte olduğu EĞİTİM-BİR-SEN Genel Başkan Yardımcılığı görevinden derhal istifa etmesi gerekmektedir. Ayrıca hukuki haklarımız saklı olmakla birlikte devletimizin ilgili Makamları da bu konuda bilgilendirilecektir.
Öncelikle söz konusu sendikanın kitapçığında belirtilen yakıştırmaları hiçbir kardeşimiz adına kabullenemediğimden, iddia edilen açıklamalarla ilgili TARAFSIZ BİR ŞEKİLDE KARAR ALMAK ve KAMUDA çalışan 65.000 kardeşimizin sesi olmak için YADER GENEL BAŞKANI sıfatıyla; İşyeri Temsilciliği, Genel Merkez Üst Kurul Delegeliği ile Genç Memur-Sen Kuruculuğu ve İl Başkan Vekilliği görevlerinde bulunduğum ve aralıksız 10 yıldır Memur-Sen’e bağlı Ulaştırma Memur-Sen üyeliğimden 04.03.2019 itibariyle çekilmiş bulunmaktayım.
DEĞERLİ KARDEŞLERİM, bizlerle ilgili yapılan bu tür yayınlara tepki olarak ve yukarıda da belirtilen açıklamalarımız çerçevesinde MEMUR-SEN’e bağlı 11 Hizmet Kolundaki tüm sendikalardan hali hazırda üye olan kardeşlerimizin de çekilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
Söz konusu kitapçıkta yetiştirme yurdunda büyüyen gençlerle ilgili olumsuz açıklamaların, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile EĞİTİM-BİR-SEN sendikasının ortaklaşa yapmış oldukları eğitim sorunlarıyla ilgili bir çalıştay sonucunda hazırlanan raporda mevcut olduğu anlaşıldığından, bu hususlarda tüm sorumlular hakkında ilgili makamlardan gerekli inceleme ve soruşturma yapılmasını önemle talep etmekteyiz.
Değerli Kardeşlerimize ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.
EKLER:
Kitapçığın ilgili Sayfaları (Kapak, İç Kapak, 3,4,5,24,25,30 ve 31. Sayfalar ve Arka Kapak)
Salih ÇETİN
Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanları Koruma, Yardımlaşma ve Sosyal Dayanışma Derneği / ANKARA
YADER Genel Başkanı